1. ayırmak öğretici ama lanetli bir hastalık. sanki herkes grip olmuş gibi. öldürücü bir grip salgını sanki.
    sen nezle ol ne olur.
  2. yazıp yazıp siliyorum. niyekine napolyon sen bir cevap ver bari.
  3. burnumu karıştırırken kimse görmesin diye siyah telefonumun her iki kamerasını da beyaz bantla bantladım.
    neden siyah telefona beyaz bant, siyah yapsan hem fark edilmez diyeniniz olabilir.
    birincisi bunu fark etmeniz ile fark etmemeniz arasında bende bir fark oluşmuyor. bunu belirtmek için.
    ikincisi evde siyah bant bulamadım. bir ara beyaz bantı siyaha da boyadım, inkar etmiyorum, ama siyaha boyamanın saçma olduğunu düşündüm sonra.
    bir sonraki aşamada hoparlöre bir şeyler planlıyorum.
  4. ölmekten değil ölememekten korkuyorum.
    hadi lan, ne ölümden korkarım ne de ölememekten.
    ne yaşamaktan korkarım ne de intihar etmekten.
    senden mi korkacağım mobingci pezevenk.
    tüm gücünü kullan, çullan üstüme çullan.
    ne garip bir küçük pıhtı parçasının seni en yukarıdan en aşağıya nasıl da itecek olması.
    söz çıktı, rüya görüldü pezevenk.
    biraz sinirliyim galiba gençler.
  5. sayıları önemsiyorum.
    bir girinin yollayanıyla birlikte zamanına bakıyorum. saatine dakikasına.
    ayrıntılara karşı aşırı hassasım. çok küçük ayrıntıları ortaya koyarken maalesef büyükleri kaçırabiliyorum. bu, sanırım bu işin doğasında var.
    insanları da önemsiyorum. kaba, küfürbaz, ardıl yollarla kürek çekenleri hiç sevmedim, sevemeyeceğim. düz insanım galiba.
    beni bırakan insanlardan bir tanesi de eski bir sevgilimdi. adı songüldü. başkasıyla evlenmeden 1 hafta önce beni aramıştı. düğününe davet için. ayrılan kendisi olmasına rağmen isterse evleneceği kişiyi bırakabileceğini ve benimle evlenebileceğini de söylemişti. ona da mutluluklar diledim. elimden gelen buydu.
    bıraktığınız yerde bıraktığınız gibi hiçbir şey durmaz. bu yüzden bırakmayın.
    beni seven, beni asla bırakmayan, bırakmayacağına inandığım, kendisine inandığım, bana bu güveni, bu emniyeti veren dünyalar tatlısı bir eşim, 2 güzel çocuğum var. gerisini boşveriyorum.
  6. aracılardan nefret ediyorum.
    siz bir ürün yetiştirirsiniz, sizden az paraya alıp hiçbir şey yapmadan çok paraya satarlar.
    adalet verirken adınızı kullanırlar. yüce türk milleti adına! hadi ya. oysa ben hep burdaydım. kararı neden benim adıma veresin?
    bu aracılar dinde de allah ın adını kullanırlar. oysa tek din zaten içinizde, zaten hiç kimseye, hiçbir dile muhtaç değilsiniz. ama paranızı, vaktinizi, güya ahiretiniz karşılığında alırlar. az bir paraya kendi ahiretlerini satarlar aslında da görmezler.
    parti kurarlar, oy alırlar ve sizin adınıza siyaset yapıp sizi de siyasetten, kararlardan uzak tutarlar.
    aracılardan nefret ederim.
    bir gün hepsini temizleyeceğim.
  7. birini çok özlüyorum. ama gidemiyorum da. böyle garip bir ikilemin içindeyim. yürü diyorlar, kolay değil yürümek.
    bana bir adım at, sana koşarım diyor. koşmasının koşulu o adımsa o adım hiç gelmeyecek.
    bana bir mesaj at, sana kitap yazayım diyor. kitabının koşulu o mesajsa o mesaj hiç gitmeyecek.
    böyle gariğ bir insanım ben. koşullanmadan nefret eden. koşullandırmaktan nefret eden.
    yürümek istersem yürürüm, koşmak istersem koşarım, ama bunları kimseden bir şey beklemeden yaparım. tamir edeceğim hayal kırıklıkları da olmaz.
    beni sen tamamlıyorsun. bundan adımın ateş demir olması kadar eminim. yüzüğümüze iyi bak. beni en iyi anlatan şey bu sıralar sanırım bir yüzük.
  8. sıkıldım.
  9. bir insan
    1. terk edilme/tekmelenme/itilme/istenmeme üzerine yaptıklarıyla
    2. vazgeçme eşiğine veya vazgeçmeme durumuna girişiyle, orda kalış süresiyle
    3. beklentisi olup olmadığı, sevgiye ve nefrete reaksiyonu, kastrasyon aksiyetesini idaresiyle kendini, beklentilerini ve sınırlarını ifşa eder.
    daha kendim gibi birini bulamadım. çoğunuz sözelci, çok azınız sonsuz/sonsuzdan anlayan sayısalcı.
  10. birdenbire başlayan yolculuğum birdenbire sona erecek. birdenbire hava aydınlanmayacak, birdenbire kararmadığı gibi. ne yaparsan yap birdenbire başlayacak her şey, birdenbire bitecek sonra. ister yavaş yap ister hızlı ama hep birdenbire.